KAYIP BİR TARİH,KUREYŞ KABİLESİ VE ARAP YARIMADASINDA TÜRKLÜK.
TÜRK SOYUNDAN ARAP BİR PEYGAMBER.
Sümerler hakkında yapılan bir çok bilimsel araştırma sonucunda Sümer ırkı yerli ve yabancı Sümerologlar tarafından Türk ırkı (Turani bir ırk) olarak kabul edilmektir ( Örneğin dünyaca ünlü Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’ın araştırmalarına bakılabilir)
Sümerler mezapotomya milletlerinin genel adıdır abi ad semud ve ba'al kavimlerinde oluşmuşlardır Hz Muhammed(sav) efendimizin kökeni Araplarda Adnani’ler diye geçen Arap kökenli olmayıp 'Araplaşmış Arap' diye tabir edilen bir kavimden gelir
Ve ilginç olan yapılan araştırmalar sonucunda adnanilerin aslında beyaz bir ırk olduğu görüldüğüdür (esmer tenli Arapların aksine)
Yine Hz İbrahim’in oğlu Hz İsmail’in soyundan gelen Hz Muhammed’de bir çok hadis kaynağında kendi soyunu İbrahim(as) a dayandırdığını görürüz
Hz İbrahim’in iki oğlundan Hz İsmail Mekke’de yaşamış ve orda vefat etmiştir Hz İbrahim diğer oğlu İshak ı Kudüs’e gitmiştir Burada hemen belirtmek gerekir ki Bütün peygamber’lerin soyu ve Hz İbrahim’in soyuna dayanır Bu Hıristiyan Yahudi ve dahi birçok semavi dinde böyledir Ve Dinler arasında bu konuda bir çelişme yoktur
Hz Muhammed’in Neden Medine’ye hicret ettiği de çok önemle üzerinde durulmalıdır Peygamberi medineye bizzat davet eden İsrail oğullarından Yahudi olan evs ve hazrec kabileleri Sümer asıllı Yahudilerdendi yani (Yahudi olan hazar Türkleri gibi) Sümerler’in dağılışı sırasında Yemen’e göçmüşlerdi Medine’ye gelişleri daha sonraydı
Akabe biatinde “Muhammed bizdendir” demişlerdi ve Hazreti Peygamber Sümer ırkından gelen evs ve hazrec kavimlerine hitaben
“Kanınız kanımdandır” yanıtını almışlardı
putperest kureş kabilesi ile Hz Ali’nin babası ve Hz Muhammed’in amcası Ebu Talip arasında geçen şu diyalogdur:
“… Ey Ebu Talip! Ya yeğenini susturup davasından vazgeçir! Ya da Türk yurtlarına çekilip gidin!”
Ebu Talip bu tehdit dolu talebe 94 beyitten oluşan “Kaside-i Lamiyye” ile cevap verdi İşte o şiirden bazı bölümler:
“…Düşman bizim gücümüze boyun eğip kahroluyor
Halbuki onlar bizim Türk ve Aftalitler kapılarına sığınmamızı isterler
Allah’ın evine ant olsun ki sizler yalan söylüyorsunuz/
İşleri karmakarış etmeden ne Mekke’yi terk/
Ne de buralardan Türk yurtlarına gitmeyeceğiz”
Ebu Talip’in bu şiirinde Türkler yanında “Aftalitler” yani “Akhunlar” dan söz etmesi oldukça ilginç ve önemli Demek ki Araplar Hazreti Peygamber’in soyunu sopunu çok iyi biliyorlardı
Hazreti Peygamber’in torunu Hazreti Hüseyin’in Kerbela olayından önce Türk yurtlara gitme isteği Yezit tarafından reddedildi çünkü Hazreti Hüseyin Horasan’daki soydaşlarıyla birleşerek tekrar gelecekti…
Bu bilgiler ışığında birde kureyş kabilesine göz atalım:
Kureyş kabilesi,Muhammed 'in on bir göbekten atası Fihr bin Malik'in erkek çocuklarının soyundan gelen asil bir kabiledir
Bazı tarihçilere göre Kureyş kabilesi, Nuh peygamberin torunu İbrahim peygamberin oğlu İsmail'in oğlu Adnan'ın soyundan gelir.
Kusay bin Kilab (Zeyd), Abdülmuttalib'in büyük-büyük-büyükbabası ve Muhammed'in beşinci göbekten atasıdır . Kusay Mekke'nin en güçlü adamıydı. Kabe'den sorumlu olan Huza Kabilesi'nden kız alarak Kabe'nin koruyuculuğuna terfi etmişti. Harabe durumundaki Kabe'yi restore ettirdi. Arapların Kabe etrafında ev inşaa etmelerine izin verdi. Arap Yarımadası'ndaki ilk belediye binasını inşa ettirdi. Burada diğer kabile liderleriyle siyasi, ekonomik ve kültürel sorunları tartışıp çözüm bulmaya çalıştı. Topladığı vergilerle İslam'dan çok önce Kabe'ye gelmekte olan hacılara yiyecek ve su sağladı.
dolayısıyla;dört büyük halifeden büyük komutan HALİD BİN VELİDE kadar TÜRK olduğunu söyleyebilir miyiz?
peygamber efendimizin soy ağacını linke tıklayarak inceleyebilirsiniz.
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhd9HKqpShNJb_JSb7VMLocqsZwH2xzcuUJI2wIwhAh_auRRRyM5zHAT92gF6l4F_zuvYQaV5l9HvJPTrhCexCtY3u5h_w83X6TMJo1oY-zJKAQolE2levJ0vWjXo7yVo5e-WC_DrEDUXpO/s1600/Peygamber_Efendimiz_Hz_Muhammed_in_Seceresi_Soy_Agaci.jpg
kaynak:
Prof.Dt.Zekeriya KİTAPCI,Mukaddes çevreler ve Eski hilafet ülkelerinde Türk hatunları,
Remzi MURAT,Telfiku'l-ahbar
kaynak;
^ Michael Cook, Muhammad, s.12 Oxford University Press, 26 Ocak,
1983
_________________________________________________________________________________
M.Şamil Türkistan
NAMUS AYAKLAR ALTINDAYSA,
ZULÜM KANUN HÜKMÜNDEYSE,
VE BİR ULUS DERİN UYKUDAYSA,
KILICINI AL,ÇIK MEYDANA ADAMSAN.
BESLEME.YOZ KÜLTÜRÜNÜN KÖLESİNE,
BİR KEZ OLSUN İNANMA KÖRÜ KÖRÜNE,
BAŞ KALDIR DECCAL NESLİNİN HİLESİNE
KILICINI AL,ÇIK MEYDANA ADAMSAN.
SADECE DİLDE TÜRKLÜK OLMAZ BİLESİN.
PUSATLARIN HAİNLERİN KANINDA BİLENSİN.
KÜR ŞAD ATANA LAYIK TORUN OLASIN.
KILICINI AL,ÇIK MEYDANA ADAMSAN.
____________________________________
MEHMET ŞAMİL TÜRKİSTAN.
11 Eylül’de ABD’nin ikiz kulelerinde yaşanan hadiseden sonra Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da gelişen olayları çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor.
ÖNCELİKLE İKİZ KULELERİN YIKILIŞINI ELE ALIRSAK.
İkiz kulelerde kulanılan çellik yapının en kalın tank zırhından çok daha kalın olduğunu,aleminyum gövdeli bir ucağın bu iskelete nekadar hızlı vursada mevcut zararı veremeyeceğini biliyormuydunuz.
İkiz kulelerde kulanılan çelik iskeletin yangına dayanıklı çelik olduğunu,bir şet yakıtının 60dk yansa ulaşacağı maksimum sıcaklığın 1200 dereceye ancak yükseldiğini,kulanılan celiğin yangına dayanıksız olsa bile 1600 dreceye dayanabileceğini biliyormuydunuz.
Abd imar yasalarında hiç bir gökdelenin yıkılmayacak sağlamlıkta yapılmasının yasak olsuğunu ve projeye başlanmadan yıkım planının devlete sunulması gerektiğini biliyormuydunuz.
11 eylül günü önemli iş adamı yahudilerin ikiz kulelerdeki ofislerine gitmediklerini ve bu iş adamlarının iluminati tarikatı üyesi olduğunu biliyormuydunuz.
Buraya kadar niye anlatık,sebebi şu:BOP prolesini yönetenlerin inanç ve vicdanı yoktur ve kendi vatandaşları olan binlerce kişiyi amacları doğrultusunda katletmişlerdir.BOP eş başkanı malum başbakanımız ve 2004te bunun bir abd projesi olduğunu bizzat kendi beyan etmiştir.Şimdi tehlikenin farkında mısınız?
2004 yılında Fas’ta yapılan bir toplantının gereği olarak şekil değiştiren Büyük Ortadoğu Projesi artık silahlı işgallerden öte, içeriden isyanlar ve iç çatışmalar olarak zuhur ediyordu ve Türk siyasilerin ve Türk sivil toplum örgütlerinin(!) bu olaylarda rolü oldukça fazlaydı(BAŞKAN DÜZEYİNDE)
Ayrıca güçlü bir türkiye istenmemkteydide,ama maşa güçlü olmalıydı bu nasıl çözülecekti?
işte bunun çözümüde DİNLER ARASI DİYALOGDU. Nasıl mı?
Türk milletinin harcı islamdır ve bu harcın bir şekilde bozulması lazımdı.Bunun içinde ılımlı islam ihanetini ürettiler ve son yıllarda işlenen cinayetlerdeki vahşet,artan fuhuş ,gayri meşru doğan cocuklar ve vurdum duymazlık bu projenin tohumlarının tutuğunun kanıtı durumundadır.
TEKRAR BOP'A DÖNELİM
Müslüman ülkelerde türkleri kulanmaları çok işe yarayacaktı.Afganlı işgale karşı direniş gösterecek, karşısında Türkleri görüyor, Iraklı ABD’ye isyan edecek karşısında Türkleri görüyor, Libyalı, Tunuslu, Mısırlı, Suriyeli dış empozeli bölücülere karşı direniş gösterecek karşısında Türkleri görüyordu.
ve ABDnin yaptıı katliamlar gözden kaçıyor ve aksine özgürleştikleri fikri güç kazanıyordu.Bu plan ve probagandanın işe yaramaması imkansızdı.
ABD’nin ünlü stratejistlerinden ve Amerikan devletinin siyasetlerini belirleyen kadronun tepe elemanlarından Zbigniew Brzezinski'nin iluminatinin önde gelen üyelerinden ve yahudi asıllı olduğunu biliyor muydunuz.?
ve bu planların hepsinin Amerikanın çöküşü sonrası yeni bir dünya düzeni için israilin ortadoğuda tek süper güç olması için hazırlandığını bir çoğunuz biliyorsunuzdur.
israilin güçlü olabilmesi için,Bölgede güçlü bir devlet kalmamalıdır,bölge devletleri bir bir parçalanırken toplu bir ırk savaşından kaçınmak için aynı dinin mensubu bir ülkeye ihtiyac duyan israil Türkiye Başbakanı ile yani projenin eş başkanı ile bir plan doğrultusunda haraket etmekte ve müslüman devletler tek tek yok edilene kadar bu böyle devam edecektir.
suriye ve iran tek rakip olabilecek iki devlet bunların cok kısa zamanda parçalanacağını göz önüne alırsak,sırada maşa olarak kulanılan Türkiye kalıyor.
Peki ya Türkiye gibi güçlü bir devleti nasıl parçalayacaklar,Tabiki içindeki etnik unsurları kaşıyarak,doğu anadolu ve güney doğu anadolu bölgesinde bir kürt ve ermeni devleti,planları istedikleri gibi giderse karadenizde özerk bir laz devleti kurulacak ve bu devletler israil garantörlüğüne verilecek.
Plan şuana kadar kusursuz gidiyor.
Ozaman BOP 'un amacına birkez daha bakalım.
Cebeli tarık boğazından,Çin seddine kadar bütün Müslüman ülkelerin sınırı değiştirilecek ve bu devletler kendilerine(ABD-İSRAİL) bağımlı hale getirilecek
BOP projesi kapsamında haydut devletler yok edilmelidir.Bu haydut devletlerin;
Haydut Devletler: Libya, İran, Irak, Suriye ve Kuzey Kore.
Aday Haydut Devletler: Türkiye, Pakistan, Güney Kore, Mısır, Endonezya, Suudi Arabistan ve Hindistan.
Aday Adayı Haydut Devletler: Rusya, Çin…
Olduğunu biliyormuydunuz. ve 2020 yılına kadar Haydut devletlerin silinerek sıranın haydut adayı devletlere geleceğinin bilincinde miydiniz.?
ABD nin israil ilk kurulduğunda tavrını ele alalım:
İsrail ilk kurulduğu yıllarda CFR raporlarına giren 3 başlık şöyledir.
1-1950-53 yılları arasında İsrail’in nüfusu 1,6 milyon iken ABD bu ülkeye 1 milyon milyar Dolar akıtmıştır.
2-israile yapılan yardımlara ilave olaraktan,Tel Aviv’le dost geçinmesi için her yıl Mısır’a 1,5 milyon milyar Dolar, Ürdün’e 843 bin milyon Dolar verilmektedir.”
3-İsraile yapılacak bir saldırıda ABD hertürlü silah desteğini ücretsiz verecektir.
BOP'UN KAN DAMARI DİNLER ARASI DİYALOG.
Dinler arası diyalogda amaçlanan nedir peki.?
Bildiğiniz gibi iluminati dinleri ortadan kaldırarak kendi inanç siztemlerini yer yüzüne yaymak isteyen bir örgütlenmedir.Nüfus planlaması adı altında binlerce insanın ölümüne neden olan hastalıkları yayanda bunlardır.peki bunlar en sert direnişi gördükleri islam dininden hangi çizgiye gelmesini istiyorlar?
1. Kelime-i Tevhid'in ilk kısmını söylemek, gerektiğinde ikinci kısmını (Yahudileri ve Hıristiyanları üzmemek için) söylememek.
2. Kur'andaki "Allah katında (hak ve geçerli) din İslam'dır" temel inancını kaldırıp, onun yerine "Üç hak ibrahimî din vardır. Bunların üçünün mensupları da ehl-i necat ve ehl-i Cennet'tir" inancını getirmek.
3. Kur'anın Yahudileri İslam'a çağırmadığını kabul etmek.
4. Yine Kur'anın Hıristiyanları İslam'a çağırmadığına inanmak.
5. İslam kadınlarının Yahudi ve Hıristiyan erkeklerle evlenmesini meşru görmek.
6. Muharref Tevrat ve İncil'i dinî referans olarak kabul etmek.
7. İslam'ın camilerini, kilise ve sinagoglara benzetmek için sıralar, tabureler, sandalyalarla doldurmak.
8. Yahudi ve Hıristiyan din adamlarıyla toplantılar tertip etmek, ezanlar okunurken çanlar çalarken, müşterek âyinler yapmak.
9. Yahudi, Katolik, Süryanî, Gregoryen, çeşit çeşit Protestan temsilcilerle; patrikler, papazlar, monsenyörler, pastörler ile birlikte mübarek Ramazan aylarında beş yıldızlı içkili otellerde iftar ziyafetlerinde buluşmak.
10. İslam'ın tek hak din olduğu inancını kaldırıp, onun yerine üç İbrahimî hak din vardır inancını ikame etmek.
11. Yahudilerin ve Hıristiyanların, Hz. Muhammed aleyhissalatü vesselamın son Peygamber olduğunu inkar etmelerine önem vermemek.
12. Tevhid ile Teslis inancını, âmentü bakımından bir görmek.
13. Yahudi ve Hıristiyanların ellerindeki kutsal metinleri muteber kabul etmek.
14. Onların şeriatlarının nesh edilmiş olduğunu kabul etmeyip, yürürlükte ve muteber olduğuna inanmak.
Bu maddeler ışığında Diyaloğun başındaki maşaları olan FETHULLAH GÜLEN'in demeçlerine bakmak ve ona inanların sayısına bakmak amaca nekadar yaklaştıklarının göstergesidir.
Birde Gülen hocanın sesi niteliğindeki HAYRETİN KARAMANIN DEMEÇLERİNE BAKALIM.
1- Peygamberimiz ‘Yahudi mutlaka Müslüman olsun’ demiyor
2- "Cilbab emri bağlayıcı olmaktan çıkacaktır"
3- Ehli Kitab Cennete girecek
4- Kurban kesmek yerine parası tasadduk edilebilir
5- Sakal ve Misvakın modası geçti !!!
6- İslama göre kadın-erkek aynı safta namaz kılar, Hanefi Mezhebine göre kılamaz!!!
7- Sahabe Karşıtlığı
“Peygamberimiz (s.a.v) “Sövmeyin” diyor, ben de sövmüyorum, Peygamberimiz “onları seven benim sebebimle (beni sevdikleri için severler, onlardan nefret edenler de benden nefret ettikleri için böyle yaparlar” buyuruyor. Ben bu hadise de dayanarak
“Peygamberimiz’in göz bebeklerini inciten adamı ve adamları sevmiyorum; çünkü hadis Peygamberimize olan sevgiyi öne alıyor ve ashabın da bu sebeple sevilmesini istiyor. Bir kişi Peygamberimizin üzerlerine titrediği aile fertlerini üzer, onlara hakaret eder, tehdit eder, sonunda meşru halifeye isyan eder ve kılıç çekerse “yine de onu sevin” demiyor, hadis bu manaya gelmiyor…”
DİN VE DEVLETİN NASIL BİR TEHLİKEDE OLDUĞUNUN FARKINDA MISINIZ.?
Mehmet Şamil Türkistan.
:
DÖRT NİSAN ÖYLE BİR GÜN'DÜ Kİ,
ABDEST SULARI GÖKTEN İNİYORDU.
VE SEMALARDA ÖYLE BİR AN VARKI Kİ,
TÜRK CENNET SULARI İLE ABDEST ALIYORDU.
BİR BOZKURT ÖNDEN KOŞUYORDU OĞUZ OTAĞINA,
BELENİP GİRİYORDU KABİR DENEN YATAĞINA.
SİZ AŞKI BİLİR MİSİNİZ?,AŞKTI BU VEDA
ASLIYI KISKANDIRDI,KEREMİDE AŞTI BU VEDA
ANKARAYA SIĞMADI,SOKAKLARDAN TAŞTI BU VEDA
DOKUZ IŞIK SÖNDÜ BUGÜN,KURTLAR KUŞLAR AĞLIYORDU.
BİR BOZKURT ÖNDEN KOŞUYORDU OĞUZ OTAĞINA,
BELENİP GİRİYORDU KABİR DENEN YATAĞINA.
Mehmet Şamil Türkistan
Türk bayrağında yer alan hilalin 'İslam' anlamına geldiğini, bayrakta yer alan 5 köşeli ay-yıldızın da 'İslamın 5 şartı'nı simgeler,Al rengi ise uğruna verdiğimiz şehit kanlarını,bunu bilmeyeniniz yoktur herhalde.Bazılarına görede yıldız Hz MUHAMMED(s.a.v) efendimizi simgeler.
Ama bilinmeyen anlamı nedir bayrağın,aslında BAYRAK kelimesi sadece bir kelime midir.
Ya değilse,ya TÜRK bayrağının anlamı çok daha farklıysa ve bu nedenle ondan bir intikam alınma çabası varsa hiç düşündünüz mü?
Şimdi yazacaklarım birilerine göre paranoyakça gelecek,lakin işin aslı ve bunca ihanetin sebebini yazacağım,Bayrak allerjisinin sebebini anlatmaya çalışacağım.
8.yy'da göktürkler paralarına basmıştır ay ve yıldızı,ve çok daha önce savaş aletlerinde pusatlarda ay ve yıldız sembolleri kulanılmaktaydı,peki Türkler neden ay ve yıldıza budenli önem göstermişti anlamı neydi bu sembolün?
İslam ve 5 şartı yokkende meydanda olan hilal ve yıldız aslında neyi anlatıyor du? islamla birlikte ölçüsünde değişiklikler olmuştur evet,hatta ebced hesabında Allahı temsin eden hilal kulanılmış ve bir anlam yüklenmiştir.Ama daha öncesinde var olan anlamının kaybolması istenmediği için ay ve yıldızın konumundan vaz gecilmemiştir.
İŞTE AY-YILDIZ GERÇEĞİ.
Hepiniz bilirsinizki bir çok ulus güneşi kutsal görmüş ve tapmıştır ve bu uluslar tarihin her dönemi TÜRK'ün düşmanı olmuşlardır.
Anadolu ismi yunancada Anadolia isminden gelir,yani güneşin yükseldiği yer demektir.Ve oradaki Türk varlığına hazımsızlık helenler için budur.
güneşi kutsal gören,mısır,pers,bizans vb milletler belli tanrılar vasıtasıyla bu inanclarını uzun yıllar sürdürmüşler putlarla bu bilinci nesillere taşımışlardır.hatta paralara güneş tanrısı ile birlikte resimlerini basmıştır bizans imparatoru.
örneğin Hz İSA tasvirinde baş kısmında güneş vardır,o güneş tanrıyı simgeler.Putlardan kurtulsalarda güneşi tanrı olarak görme inançları baki kalmıştır.
Ne alaka demeye başlamayın güneşle ay-yıldız'ın ne ortak noktası var diye.
Bizim bayrağımızda ki hilal asla yarım ay şeklinde değildir.resimi dikkatlice inceleyin,bu bir güneş tutulması ve tekrar güneşin açılma halidir.Bayrağımızdaki anlam güneş tanrınızı
Türkün kudreti yenmiştir.kızıl rengi ise güneşin batma anındaki kızıllığı temsil eder ki buda Türkün kudreti karşısında güneş tanrınızın hükmü sona ermiştir hükmündedir.
Atatürk Ankarayı başkent yaptıktan sonra bayrak kanunu ile bayrağı koruma altına almıştır. ama neden başkent Ankara,izmir yada Samsun değil.?
Buda atatürkün ince zekasının bir ürünüdür.
sümer ve mısır dilinde AN-KA-RA NEDİR?
AN;CENNETİN VE CEHENEMİN YARATICISI DEMEKTİR.(EN BÜYÜK TANRI)
KA;ÖLÜ RUH DEMEKTİR.
RA;GÜNEŞİN TANRISIDIR.
Atatürk Ankarayı tesadüf üzeri secmemiştir. AN-KA-RA Göğün tanrısı güneşin tanrısını öldür müştür. manasını yüklediği için Ankarayı başkent secmiştir.
ZOrlama bir tesadüf diyeceksiniz.
Ankarayı ele alalım ozaman;
mö:3.yy'da galatlar(eski türkler) Ankara bölgesinde mısırla bir savaş yaparlar,haftalarca süren savaş sonrası karadenize kadar ittikleri mısırlıları karedenizin hırçın sularına dökerler.ve bölgenin ismi ANKYRA olarak konulur.tarih sirecinde küçük telafuz değişiklikleri olsada osmanlı döneminde kentin ismi ANKARA olarak sonsuza kadar varlığını sürdüreceği isme kavuşur.
şöyle bakalım birde
GÖĞÜN TANRISI CENNETİN VE CEHENNEMİN SAHİBİ ----AN
ÖLÜM,ÖLÜ RUH------------------------------------KA
GÜNEŞ TANRISI-----------------------------------RA
AN'A İNANA (TÜRKLER)
KA (ÖLÜM)
RA'YA İNAN (MISIR)
bir fikir oluştumu bilmiyorum,ama işin özü göğün tanrısı,güneşin tanrısını burada öldürdü. veya türkler mısırlıları burada öldürdü.
SİZE PARANOYAKÇA GELEBİLİR,BANA GÖRE İSE TÜRKE DUYULAN KİNİN VE BU GÜN BAYRAĞA DUYULAN HAZIMSIZLIĞIN NEDENİ BU BİLİNÇTENDİR.
OZAMAN BİR PARANOYAKLIK DAHA YAPALIM.
BAYRAĞIN İSMİDE DEĞİŞEBİLİR DİYENLER,YADA BAYRAK DEĞİŞSE NE OLACAK DİYEN İKTİDAR MENSUPLARI KİME HİZMET EDİYOR?
Mehmet Şamil Türkistan
